Son 10-15 yılın modası: “İlişki istemiyorum”
Bir çıkış, bir kaçış yolu.
“Bir süreliğine ilişki istemiyorum, kendimi işime gücüme, çocuklarıma vermek istiyorum” başka bir şey;
Hani bir süreç olarak bunu deneyimleyenlerin ifadelerinden, bu anlaşılıyor. Yeni bir ilişkiden çıkmış biraz durmak, kendiyle kalmak istiyor ama eğlenmek ve fiziksel olarak da tatmin olmak istiyor. Çok net.
İşine gücüne veriyor tüm zaman ve zihinsel yatırımını, o yüzden pek etliye sütlüye dokunmuyor. Flört bile pek etmiyor. Odağı çok başka yerde.
Bunlar anlaşılıyor. İçi boş ilişki istemiyorumlardan daha doyurucu. Kişisel algılanması daha düşük olasılık.
Diğer taraftan çok moda olan şekli şu:
“Duygusal bir yakınlaşma istiyorum. Beraber evde takılalım, film izleyelim, yemek yapıp yiyelim, hayatlarımızdan konuşalım, aşkla, tutkuyla sevişelim ama -ilişki istemiyorum-”
Başka bir şey.
………
Rica ediyorum şu modele artık prim vermeyelim. İlişki istemiyorsa ilişkilenmesin.
İlişki istemiyorsa ihtiyaçlarını bir gözden geçirsin. Her şeyi aynı anda alamayacağını deneyimlesin. Kocaman 30larında 40larında 50lerinde insanlarız.
Hem bir tüm yaş pasta yemek istiyorum, bol kremalı, şekerli, çikolatalı; hem de diyetime sadık kalmak istiyorum, kilo almamak veya dengemi korumak istiyorum.
………
Yıllarca bir çok insan, özellikle kadın benzer durumun içinde savrulup, kafası karışınca, birileri bu duruma bir isim buldu: Situationship. Geçen sene Türkçe karşılık önerileri sormuştum; takılmaca, arada ilişki, araf ilişki, duruşku gibi cevaplar gelmişti.
Tanımlar içinde bulunduğumuz durumu idrak edebilmemize yarıyor. Durumu idrak edince ve birilerinin de benzer şeyler yaşadığını görünce, -ama bizim aramızdaki çok özel- tuzağına düşmek zorlaşıyor ve bir çözüm arayışına girebiliyoruz. Kendimize bakıyoruz. Kararlar almaya çalışıyoruz. Bir şeyler -değişmiyor gibi görünse bile- inanın değişmeye başlıyor.
…..
İki taraf da ilişki istemiyorsa (gerçekten) bu takılma olarak devam edebilir. FWB-Friends with benefits gibi; yani duygusal bir bağa ihtiyaç duymadan karşılıklı rıza alarak devam eden bir cinsellik yaşamak. Bu da başka bir şey.
Burada bile risk var. Şişede durduğu gibi durmuyor. Cinsel birliktelik ilerledikçe oksitosin seviyesi artıyor ve bir taraf yavaş yavaş duygusal bağ kurmaya başlıyor. O zaman iş karmaşıklaşıyor, denge bozuluyor.
….
Arkadaşlar, no more bullshit!!!
Belki bazılarınızın bunları duyması gerekiyordur:
Bu ilgi ve geçici haz size neye mâl oluyor. Kendinize saygınızdan, sevginizden daha mı önemli?
Değil! Gerçekten değil!!
Ben kendime saygı duyamadığımda o beni sevse n’olur.
Her ne kadar sevilmeye, onaylanmaya, bağ kurmaya ihtiyacımız yadsınamaz ve önemli olsa da, kendinize saygınız ve sevginizi korumaya niyet etmeyi de hatırlamak gerek.
…
Bazen deneyimleyerek öğreniyoruz. Bazen defalarca farklı seviyelerde deneyimleyerek öğreniyoruz.
Bu döngüden çıkamadığınızda kendinize kızın diye söylemiyorum bunu.
Aksine, kendime sert oldukça kendimi daha güçsüz hissederim. Bunu tanıyanlarınız vardır.
Zaten zorlanan birine bir tekme daha atar mısınız? Yoksa elini tutar kaldırır, gücümü hatırlatırsınız. Kendinize de bunu yapın.
“Canım kendim ya, duygusal olarak o yakınlığı, ilgiyi çok istiyor, o seksten çok keyif alıyor, sanki boşluklar dolacakmış gibi geliyor. Kim bilir yazılımda nasıl yerler var da ben buna çekilip içinde kalıyorum.” Kendimi bütünüyle sevmemim yolu buralarda kalıp kendimle çalışmaktan geçiyor muhtemelen. Bunları aklınızda tutun.
Özşefkat ve farkındalık! En önemli iki araç.
….
Anlatmaya, vurgulamaya çalıştığım şeylerden biri: İçimizde farklı personalar var. Derinlerde olanları çağırıp biraz devreyi sokmayı deneyebiliriz.
Hani geçenlerde instagram postlarımdan birinde yazmıştım ya;
Şu an hissettiğinden %5 daha fazla özgüvenli hissetsen nasıl davranırdın? Nasıl konuşurdun? Ne yapar/ne yapmazdın?
İçeride o kaynak var.
……
İçimizde kadın arketipleri var:
Şefkatli ve besleyici ANNE
Genç, özgür, masum BAKİRE
Sezgisel ve ruhsal rehber BİLGE
Güçlü, cesur ve mücadeleci SAVAŞÇI
Otoriter, kendine güvenen KRALİÇE
İçinizde erkek arketipleri var:
Lider, otorite ve düzen kuran KRAL
Cesaret, disiplin ve kararlılıkla ilerleyen SAVAŞÇI
Bilge, sezgisel, ruhsal rehber BÜYÜCÜ
Tutkulu, duygulu, yaratıcı SEVGİLİ
Bunlar üzerinde tefekkür edebiliriz, çağırabiliriz, ilham alabiliriz, bedenlemeyi deneyebiliriz…
……
Bu bahsettiğim de bir özşefkat türü, daha çok yang şefkat.
Minnoş minnoş kendimizle ilgilenmek gerek. Bu yin şefkat. Anlayış, nezaket, yumuşak bir iç ses, ihtiyaçları gidermek.
Aynı zamanda, zamanı geldiğinde, bilinçli ve duyarlı bir ebeveyn gibi benim için orta ve uzun vadede iyi olanı gözeten bir yerden kendimle ilgilenmek.
…
Son hatırlatma:
Birini anlıyor, geçmişindeki yaraları kavrayabiliyor, ona saygı duyuyor, onu seviyor olmak, orada kalmak ve onun bizim için seçtiği rolü benimsemek için yeterli olmayabilir. (Bunları görebiliyor olmanız müthiş, bu ayrı)
Ne istemediğiniz ve ne istediğiniz konusunda kendi içinizde araştırmalar yapın.
Sizin için ne değerli?
….
Bu konuyla ilgili yazmaya devam edeceğim.
Bu haftalık bu kadar.
CARE ve Farkındalık Koçluğu 1:1 Seansları
Seansları United States Association For Body Psychotherapy - ABD Beden Psikoterapisi Derneği (USABP) kapsamında olan Neurosystemics Care Uygulayıcısı (Uzman adayı) ve ICF Breathing Mind Temelli Farkındalık Koçu olarak sunuyor olacağım. (Bunun dışında, doğal olarak, beslendiğim Budizm, Şamanizm, Tasavvuf gibi bir çok öğreti ile insan psikolojine ve iletişim sistemlerine farklı şekillerde yaklaşan diğer sistemler de benimle birlikte olacak.)
Sinir Sistemi Güçlendirme ve Esnek Dayanıklılık diye tanımlayabileceğimiz bu seanslar, sinirbilim, evrimsel yaklaşım, sistem bilim, pozitif psikoloji ve farkındalığı harmanlayarak oluşmuş modern bir yaklaşım. Kişisel gelişim, dayanıklılık ve travma etkilerini azaltma üzerine çalışıyoruz. Bire bir (1:1) ve gruplar (SSGG) ile seanslar yapıyoruz.
Yasal Uyarı: Bu çalışma kolaylaştırıcı destekli bir öz-farkındalık/koçluk çalışmasıdır. Tıbbi müdahale veya psikoterapi değildir.
Seanslarla ilgili bilgi almak için mesaj atabilir veya bernakizilkaya@gmail.com adresine yazabilirsiniz.